Bakan Yardımcısı Sayan: 5G Sayısal Dönüşümü Gerçekleştirmede Önemli Bir Rol Alacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, "Data Center Expo" etkinliğinde gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

İstanbul’da düzenlenen etkinlikte konuşan Bakan Yardımcısı Sayan, verinin öneminden bahsetti. Bulut bilişim, büyük ver, yapay zekâ, nesnelerin interneti gibi gelişmelerin veri miktarını her geçen gün artırdığını söyleyen Sayan, 5G’nin etkilerinden de bahsetti. 5G’nin mobil teknolojiler, farklı kullanım durumları ve farklı gereksinimlere sahip iş modellerine hitap ederek, tam olarak hareketli ve bağlantılı bir toplum sağlamayı taahhüt ettiğini dile getiren Sayan, “5G teknolojisi; üretkenliği, sürdürülebilirliği, verimliliği ve genel refah düzeyini arttırarak sosyo-ekonomik dönüşümleri güçlendirmede önemli bir rol oynayacak. 5G teknolojisinin, bağlanabilirlik, mobil trafik kapasitesi ve daha yüksek verim, düşük gecikme süreleri, ultra yüksek güvenilirlik, daha yüksek bağlantı yoğunluğu ve daha geniş hız yelpazesi sunarak performansı artıran yeni yeteneklere yönelik bir büyüme getirmesi bekleniyor. Gelecekte milyarlarca nesne, sensör ve makine de bu şebekeye dâhil olacak. Bağlanabilirlik, kapasite, güvenlik ve hizmet kalitesi bu minvaldeki bir şebekeleşmenin en önemli unsurları olarak karşımıza çıkıyor. 5G, sayısal dönüşümü gerçekleştirmede önemli bir rol alacak” dedi.

2020 yılında ticari olarak 5G’nin sunulması ve 5G mobil genişbant teknolojisiyle IoT uygulamalarının gelişmesini beklediklerini dile getiren Sayan, “Dünyanın en büyük iletişim markaları, 5G şebekesiyle hizmet vermeye hazırlanıyor. 5G, yeni bir teknoloji olduğundan tüm etkilerinin ne olacağını bilmek şu an için imkân dâhilinde değil. Telekomünikasyon şirketleri müşterilerine deneme 5G hizmeti sunmaya başladıkça, 5G'nin veri merkezleri üzerindeki diğer bazı etkilerini de yavaş yavaş göreceğiz. 5G ile kapasite artacak ve otonom araçlardan akıllı şehirlere, bağlantılı cihazlardan daha etkili ve verimli bir iş yaşamına kadar birçok değişiklik gözlenecek. 2020'lerde de 5G’nin tüm dünyada konuşlandırılması planlanıyor” ifadelerini kullandı.

Sayan, Türkiye’nin bu anlamda yürüttüğü çalışmalara da “Biz de dünya ile aynı anda 5G’ye olabildiğince yerli ve milli imkânlarla geçişe yönelik olarak Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumumuzla gerekli tüm adımları atıyoruz. Teknoloji geliştiricilerimize tarafsız ve ücretsiz bir test-deneme alanı sunmak üzere 5G Vadisi Açık Test Sahası’nı oluşturduk. İşletmecilerimiz Türk Telekom, Turkcell ve Vodafone’un desteği ile ODTÜ, Hacettepe ve Bilkent yerleşkeleri arasındaki alanı Türkiye’nin öncelikli 5G test-deneme alanı olarak tanımladık. Şu an 5G Vadisi’nde ilk test-deneme çalışmaları başladı. Aralarında büyük teknoloji firmalarımızın, en prestijli üniversitelerimizin, girişimci şirketlerimizin ve yüksek lisans-doktora öğrencilerimizin bulunduğu faydalanıcılar birbirinden heyecan verici projelerini geliştirmek üzere 5G Vadisi’ne getiriyorlar” sözleriyle değindi.

Bakan Yardımcısı Sayan: Türkiye’nin Verisi Türkiye’de Kalacak

Günümüzün petrolünün veri olduğunu vurgulayan Sayan, “Verinin önemi konusunda bir sınırlama yapmak pek de mümkün değil. Çünkü aklınıza gelebilecek tüm sektörler için oldukça önemli bir konudan bahsediyoruz. Büyüyen veri hacminin güvenli ve maliyet odaklı bir şekilde depolanması ve verilere anlık erişim sağlanması tüm sektörler için önemi haiz bir konu. Bu nedenle kuruluşlar hem işlerine odaklanmak hem de ekonomik olarak güç kazanmak için oluşturulan verileri, gün geçtikçe daha fazla bulut hizmet sağlayıcılarına gönderiyor. Dünyada pek çok ülke veri merkezleri kurma girişimlerinde bulundu. Özellikle teknoloji alanında gelişmiş ülkeler veri merkezlerinin kurulmasına yönelik yatırımların arttırılabilmesi adına vergi indirimi ve mali destek verme gibi teşvikler uyguluyor. Günümüzde dünya üzerinde bulunan 500 bin veri merkezinin neredeyse yarısı Kuzey Amerika ve Avrupa’da yer alıyor” bilgisini paylaştı.

Veri merkezlerinin Türkiye’de de gün geçtikçe artan bir yatırım alanı haline geldiğine değinen Sayan, esas önemli olanın verilerin güvenliğini sağlamak olduğunu ifade etti. Bu noktada BTK çatısı altında bulunan USOM’un siber güvenliğin sağlanması iç 7/24 esasıyla çalıştığını yineleyen Sayan, “Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalması gerektiğidir. Veri hacminin önlemez bir şekilde giderek daha fazla büyümesi, veriyi dış dünyanın erişimine açarken, yanlış ellere geçmesine de sebep olabilir. Şunu unutmayın ki teknoloji her zaman için bize birtakım imkânlar sunarken bazı şeyleri de yok etme gücüne sahiptir. Nimetlerinden sonuna kadar faydalandığımız teknolojinin gücünün, bir gün bizim üzerimizde bir baskı aracına dönüşmeyeceğinin garantisini kimse veremez. Tek bir durum haricinde. O da tamamen kendi imkânlarımızla sahip olduğumuz bir teknolojinin varlığıdır. Bu sebeple; her platformda, her fırsatta kendi teknolojimizi üretmenin, kendi verimizin ülkemiz sınırları içinde kalmasının öneminden bahsediyoruz” sözleriyle yerli ve milli üretimin önemine vurgu yaptı.

Bakan Yardımcısı Sayan: Web Adreslerinin Doğruluğundan Emin Olmadan Bilgilerinizi Paylaşmayın

Sayan’ın gündeminde Türkiye'de hızla yaygınlaşan ve yılın belli dönemlerinde "efsane, muhteşem, harika" adı altında sunulan kampanyalı indirim günlerinde artan dolandırıcılık olayları da vardı. Sanal dolandırıcıların çok farklı yöntemlere başvurabildiklerini dile getiren Sayan, "Sanal dolandırıcılar; kullanıcıların banka hesap bilgileri ve şifre bilgisi gibi önemli kişisel bilgilere erişiyor ve büyük maddi kayıplar yaşanabiliyor" bilgisini verdi.

İnternetten alışverişin yoğun bir şekilde gerçekleştiği bu günlerde, tıklama dolandırıcılığından, internet bankacılığı dolandırıcılığına, aslını taklit eden sahte web sitesi dolandırıcılığından sahte linklere kadar pek çok yöntemin kullanıcıları dolandırmak amacıyla kullanıldığını anımsatan Sayan, "Doğru bilgi, yeterli dikkat ve bilinçli internet kullanma alışkanlıkları ile bu tür olumsuz olayların önüne geçmek mümkün." diye konuştu.

Sayan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Web sayfalarının doğruluğundan emin olmadan hiçbir kredi kartı, adres gibi kişisel bilgilerinizi paylaşmayın. Unutmayın, sahte web siteleri çoğu zaman tek bir harf değişikliği ile yayımlanırlar. Çevrim içi alışverişlerde sanal kart kullanın. Böylece kredi kartı bilgilerinin çalınmasını önler ve büyük maddi kayıplar yaşanmasının önüne geçersiniz. Çevrim içi alışverişlerde ve mobil bankacılık işlemlerinde, iki faktörlü kimlik doğrulaması kullanın.

"Oltalama-Phishing" saldırılarından korunmak için güvenilir olmayan, şüpheli linklere tıklamayın. İnternet ve sosyal paylaşım ağlarında, indirimli, kampanyalı, normalinden çok daha düşük bir fiyatlandırma ile karşılaştığınızda, temkinli olun. İhtiyacınız olmayan bir ürünü indirim var diye almayın. Şüpheli bir olay yaşandığında, bankayla hemen irtibata geçin ve kartlarınızı kullanıma kapatın."