Bakan Yardımcısı Sayan: Veriyi Gerektiği Şekilde Kullanabilenler “Kendi Geleceklerini Kendileri Belirleme” Ayrıcalığına Sahip Oluyorlar

Forum İstanbul programı bu yıl “Yarını Anlamak” temasıyla başladı. Programın açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, teknolojinin değiştirici ve dönüştürücü niteliğinin gücünden bahsetti.

Program online olarak düzenlendi. Bakan Yardımcısı Sayan, yeni teknolojilerin hepsinin internetle olan bağına dikkat çekti. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin resmi istatistiklerine göre dünya nüfusunun yarısından fazlasının internet kullandığını hatırlatan Sayan, “Bu itibarla, veri analizi; işletmeler, kurumlar ve hatta devletler için çok büyük önem arz ediyor. Veri kullanımı, “hız” ve “doğru karar verme” konusunda çok büyük fark yaratıyor.  Günümüz dünyasında veriyi gerektiği şekilde kullanabilenler “kendi geleceklerini kendileri belirleme” ayrıcalığına sahip oluyorlar. Dolayısıyla verinin işlenerek katma değere dönüştürülmesi, insan hayatını kolaylaştıran uygulamalar geliştirilmesi ülkelerin öncelikli gündemleri arasında yer alıyor.  Bu durum tüm ülkeler için yazılımcı ihtiyacını daha da öne çıkarıyor” dedi.

Bu durumun yazılıma olan ihtiyacı da artırdığını dile getiren Sayan, “2019 yılında 565 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan küresel yazılım sektörünün gelecek beş yılda %5 büyümesi ve 2024 senesinde 730 milyar dolar seviyesine yükselmesi bekleniyor. Yazılım sektörü yalnızca bahsedilen büyüklüğü ile değil,  ekonomide yarattığı zincirleme etki ile de stratejik bir sektör konumunda yer alıyor. Öyle ki yazılım sektörünün büyüklüğünün dünya ölçeğinde önümüzdeki 5 yılın sonunda 4 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Ülkemizde ise yazılım sektörü açısından önemli bir potansiyel bulunuyor. Özellikle son yıllarda Ar-Ge’ye ayrılan kaynaklardaki artış ve bunlara erişimdeki kolaylıkların, ülkemizdeki yüksek teknoloji yoğun sektörler üzerinde olumlu etkiler yarattığını görüyoruz. Bilişim sektöründe ülkemizde var olan girişimcilik kapasitesinin daha fazla kullandırılmasının sağlanmasında ve genç nüfusun özendirilmesi için verilen destek ile teşviklerin daha çok yaygınlaştırılmasında, tematik ve sonuç odaklı olmasında yarar vardır. Bu itibarla, 2023 yılı hedeflerine ulaşmak için, insan kaynağına yatırım yapılması, bilişim sektöründe faaliyette bulunacak daha çok şirketin kurulmasının teşvik edilmesi, kamu alımlarında desteklenmesi ve yerli ürün tüketiminin özendirilmesi gerekiyor ki, bunlar da öncelikli hedeflerimizi oluşturuyor” açıklamasında bulundu.

Bakan Yardımcısı Sayan: Türkiye Genç ve Dinamik Nüfusu Sayesinde Yazılım Alanında Avantajlı

Türkiye’nin genç nüfusu ve rekabetçi maliyet avantajı sayesinde bu anlamda elinin güçlü olduğunu söyleyen Sayan, “Her şeyden önemlisi yazılım sektöründe girişimci sayısını artırmamız gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu Milli Teknoloji Hamlesi ile özellikle son yıllarda yerli ve milli teknoloji üretebilmek için oluşan iklim, girişimcilik için birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Üniversite-sanayi işbirliğinin yanı sıra, devlet kurumlarının geliştirdikleri teşvik ve destek mekanizmaları savunma sanayiinden sağlık sektörüne kadar birçok alanda yerli ve milli ürünlerin gençlerimiz tarafından tasarımı ve üretimi için önemli fırsatlar sunuyor” şeklinde konuştu.

Yazılım sektörünün ihtiyaç duyduğu sayıda ve yetkinlikte insan kaynağının geliştirilmesinin öncelikli hedefleri olduğunu belirten Sayan, “1 Milyon Yazılımcı” projesinden de bahsetti.

İçinde bulunduğumuz pandeminin,  dijitalleşme sürecini hızlandırdığını kaydeden Sayan, bu durumun etkileri hakkında da şöyle konuştu: “Kamu ve özel sektörün uzun vadede yapmayı planladıkları dönüşüm süreçlerini mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirmelerine neden olmuştur. Yapılan araştırmalar,  çalışanların %47’sinin yaptığı işlerin yerine yeni iş kollarının ortaya çıkacağını gösteriyor. Öyle görünüyor ki, 2030 yılına kadar en ihtiyaç duyulan beceriler bilişim teknolojileri ve programlama gibi dijital beceriler olacak. Öte yandan, imalata sanayinde üretim bandı ve rutin işlerde robotlar 70 yıldır kullanılıyor. Bugün dünyada üretimde yüzde 10 civarı payı olan robotların önümüzdeki yıllar içinde paylarının yüzde 50’lere kadar yükselebileceği öngörülüyor. Robotların iş hayatına girmeleri ve yaşanan bu büyük değişimler  “metal yakalılar” gibi yeni bir çalışan sınıfı oluşmasına neden olmuştur. Bu süreçte “metal yakalı” diye adlandırdığımız robotlar ve onları yöneten bizlere büyük sorumluluklar düşecektir” diye konuştu.

Bakan Yardımcısı Sayan, siber güvenliğin öneminden de bahsederek konuşmasını noktaladı.