Karagözoğlu: Devletimiz 17 Yıldır Ar-Ge’ye Daha Çok Önem Vermeye Başladı
Huawei
Enterprise tarafından düzenlenen Teknoloji Günü Etkinliği’nde akıllı hesaplama,
akıllı depolama, akıllı bulut platformu ve akıllı ağ kurumların dijital dönüşüme
ve gelecekteki hizmetlerine olan etkileri konuşuldu.
Bilgi
Teknolojileri ve İletişim Kurumu ev sahipliğinde düzenlenen programın
açılışında konuşan Başkan Ömer Abdullah Karagözoğlu, teknolojik gelişmelerin
hayatımızdaki etkilerinden bahsetti.
Bilgi
üretmenin, üretilen bilginin teknolojiye dönüştürülerek ticarileştirilmesinin çok
önemli olduğuna vurgu yapan Karagözoğlu, “Bir ülkenin sosyo-ekonomik
kalkınmasında ve rekabet gücünün artmasında; bilgi, Ar-Ge, inovasyon ve
teknolojik gelişmenin rolü çok büyük. Dolayısıyla günümüz ekonomilerinin
dinamiği, mantığı ve işleyişi de bu bakış açısıyla yeniden şekilleniyor. Ülkemizdeki
son 17 yıllık süreci dikkatle incelediğimizde; genel anlamda devletimizin;
Ar-Ge konusuna daha çok önem vermeye başladığını, ekonominin yapısını az önce
bahsettiğim gerçeklere göre şekillendirdiğini görmekteyiz. Bu durum rakamlara
da çok net bir şekilde yansıyor” dedi.
Karagözoğlu: 5G’ye Yerli
ve Milli İmkânlarla Geçeceğiz
Türkiye’nin
5G konusundaki çalışmalarına değinen Karagözoğlu, “Bizler Kurum olarak ülkemizin
2G’den 4.5G’ye uzanan mobil hizmet yolculuğuna yakın bir zamanda 5G ve ötesi
teknolojilerle devam etmesini beklerken çevirmeli bağlantıdan daha fazla fiber
şebekeye ve fiber internet abonesine nasıl sahip olunacağına ilişkin çalışmalar
yapıyoruz. Ama artık sadece gelecek teknolojiyi bekleyen bir ülke olmak yerine
teknolojiye yön veren bir ülke olma yolundayız. 5G’nin yüksek veri hızı, düşük
gecikme süreleri, daha fazla veri kapasitesi, enerji verimliliği ve yazılım
tabanlı şebeke mantığı sayesinde daha düşük maliyet unsurları ile sağlık,
ulaşım, enerji ve medya gibi sektörlerdeki gelişmeler, toplumun günlük
hayatında önemli bir etkiye sahip olacak” şeklinde konuştu.
5G
teknolojisinin, haberleşme sektörü ile ilgili olan ve dikey endüstriler olarak
adlandırılan alanlarda geniş bir ekosistem çözüm platformu sağlayacak teknolojiler
olarak adlandırılabileceğini ifade eden Karagözoğlu, Türkiye’nin 5G’ye mümkün
olan en yüksek ölçüde yerli ve milli imkânlarla ve ilk geçen ülkelerden biri
olması yönünde hedefleri olduğunun altını çizdi.
Çağımızın
altınının veri olduğuna dikkat çeken Karagözoğlu, “Bu dönemde siber
saldırıların artarak devam ettiğini görüyoruz. Dolayısı ile elimizdeki verinin
saldırılardan korunması için teknolojik ve yasal zeminde bazı önlemlerin
alınması bir tercih olmaktan daha öte bir zorunluluktur. Bilginin
işlendiği/üretildiği andan, imha edildiği ana kadar olan süreçte yer alan tüm
aktörlerin, bilgi güvenliğinin sağlanması konusunda sorumlulukları
bulunmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, artık kendi başına bir
sektör olmanın yanında diğer sektörlerde kalkınma ve büyümenin baş aktörü ve
dijital dönüşüm çağının lokomotifi haline geldi” şeklinde konuştu.
Bilişim
alanında yapılan çalışmalar hakkında Huawei’den de beklentileri olduğunu
kaydeden Karagözoğlu, “Elde edilen bilgi birikimini ve tecrübelerini yerel
ekosistemdeki diğer paydaşları da destekleyecek şekilde kullanarak ilgili tüm
taraflar için kazan-kazan yaklaşımını hayata geçirmesi. Ki Huawei’nin bugüne
kadar ülkemize yaptığı yatırımlar kendilerinin de bu sürece olumlu baktığını
gösteriyor. Bu yatırımlar ve çalışmalarla bilim, teknoloji ve inovasyon
alanında değişim ve gelişmelerin daima yükselen bir grafik izleyeceğine
inanıyorum. Türkiye'yi bilim ve teknoloji gelişiminde küresel çapta bir cazibe
merkezi konumuna getirmek için hepimize büyük görevler düşüyor” sözleriyle
konuşmasını noktaladı.